Eyy TÜRK Halkı artık uyan, bir değil bin düşün.

Sen önceden yardım severdin, misafirperverdin. Düşkünün, fakirin, hastanın yardımına koşardın, bir lokma eğmeğini açla paylaşırdın. Sokakta bir gün dostunu görmesen acaba başına bir şey mi geldi diye merak eder, endişelenir, sorup soruştururdun. Birbirinizin acısını, sevincini tüm kalbinle paylaşırdın. Büyüklerine saygını, küçüklerine sevgini gösterir, olların gözünde sevgi ve saygı uyandırır adam gibi adam olurdun. 

Bu vatan toprağında yaşayan 72 kökenden sen; ben lazım, çerkez’im, kürdüm, azeriyim, boşnak’ım, arnavutum…vs.vs. demezdin. Gururla ve onurla ben TÜRK’üm,TÜRK OĞLU TÜRK’üm derdin. Vatanın her karış toprağında, her dağında gece-gündüz her zaman tek başına korkmadan, başına bir iş gelmeden yolculuk eder, gezerdin. Gittiğin her yerde Tanrı misafiri diye kapılarını açarlar misafir ederler, sende aynı şekilde yabancı demez misafir ederdin.

Vatanına, Ay-yıldızlı bayrağına sahip çıkar, Bu vatanı kurtaran ATATÜRK’e, atalarımıza ve onların silah arkadaşlarına saygı ve minnet duyardın. Resmi bayramlarda, her caddeyi, sokağı, pencereyi, kışlayı Ay-yıldızlı bayrağımızla gelin gibi süslerdin, bayramları coşkuyla heyecanla kutlar tek yürek olurdun. 30 Ağustos zafer bayramında araç,gereç, tank, top vs. ordumuzun geçit törenini onurla, gururla izler, çocuklarına gösterirdir. Onların gururlanmasını ve kendine güven duymasını sağlardın. İstiklal marşı söylenirken araçının kontağını kapatır gururla İstiklal marşına eşlik ederdin. Memleketin bir köşesinde birinin başına bir şey gelse, senin başına gelmiş gibi üzülür, nasıl yardım edeceğini şaşırırdın.

Eyy vatandaş bir değil bin düşün, Son 10-15 yılda Ne oldu sana, Ne yaptılar sana da;

Büyüğünü, küçüğünü sevip saymayan, komşusunun kapısını açmayan, sokakta, caddede bir birine düşman gibi bakan, kavga çıkarmak için bahane arayan, birbirinin gırtlağını kesen, alkol ve uyuşturucu batağına düşürülmüş gençliğin, İstiklal Marşını unutan, bayrağını taşımaktan, asmaktan gocunan, 15-20 şehidin verildiği gün caddelerde aracında müziği sonuna kadar açan, eğlence mekanlarında vur patlasın, çal oynasın yapan, arsız, yüzsüz, onursuz, gurursuz, ahlaksız, hırsız, merhametsiz, başta Kürt-Türk diye ayrışmış, birbirimize kardeşken, düşman bir millet mi olduk acaba diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bir değil bin düşün, çok geç olabilir.

Önemli olan kafada beyin taşımak değil, o beynin içinde fındık kadarda olsa düşünmemizi sağlayacak “AKIL” taşımak, ve onu “KULLANABİLMEK’tir. Yani aklın olsa dahi onu iyi yönde kullanamadıktan sonra kıymeti yoktur. 

Ey Türk Halkı Bir Değil Bin Düşün; sonra çok geç olabilir.

Biliyorum bu yazdıklarım belki de size masal gibi gelecektir, beni dinlemeyeceksiniz. Bu ülkenin sözde yüzde doksan dokuzu Müslüman (Kur’ana göre hayatını yaşayan yüzde 5 Müslüman çıkar mı bilmem) O zaman Ben elhamdülillah Müslüman’ım diyen herkes beni değil ALLAH’ı ve onun kitabı Kur’anı dinleyin; Kur’anda;

A'raf 169, Kasas 60, Yünus 16, Hüd 51, En’am 32 Ayet ve onlarca ayette Allah, Aklınızı kullanın, Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz? Diye sormaktadır. Ve Yünus Suresi, 100. Ayet, Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine indirir. demektedir.

Ey Türk Halkı ve sözde Müslüman insanlar artık gözlerinizi açın ve aklınızı kullanın.

Son söz; Dilin, dinin rengin, ırkın, soyun-sopun, siyasi görüşün ne olursa olsun,bu vatan toprağında yaşıyor, havasını soluyor, suyunu içiyorsan, yeri geldiğinde bu vatan ve halkı için canını verebiliyorsan, Atatürk İlke ve İnkılap’larına, bayrağına bağlı, Anayasasına saygılı isen canımsın